Ağırlıklı olarak off road sitesi olan geze-gen'de çeki demirli otomobile takılmış bir karavanla yaptığım gezinin konusunu açmaya utanıyorum ama neylersin bizim de elimizdeki avucumuzdaki bu.... 5.9 Gayasis'i "ellere" verdiğimden beri ne tadım kaldı, ne tuzum...
Kendimi izole olmuş, güneş sisteminin dışına çıkmış geze-gen gibi hissediyorum. Pluton'un halini daha iyi anlıyorum şimdi.
Neyse...
Temmuz'un 28'inde, otomobilimin arkasına taktığım Karetta ile eşim ve büyük oğlumuz Umut'la çıktık yola... Uğur oğlumuz, Karadeniz dağlarında çatapat atıyor, 8-10 derece havada ateş başında ısınıyordu.
İlk durağımız : Eceabat'taki Kum Otel Karavan Kamping oldu...
Yolumuz son derece sorunsuz geçti. 80-90 km de konforlu, 100 km de sorunsuz, daha üstündeki hızlarda ise sıkıntılı bir yolculuktan sonra, dura dura 5 - 6 saatte geldik kamp alanımıza...
Karavan kamping tecrübemize böyle bir yerden başlamak çok iyi oldu.
Sıcak, su, duş, WC, mutfak, elektrik, kamp alanı, ortak kullanım alanları, sahil ...
Her yönünyle çok çok iyi idi diyebilirim. Çam ve zeytin ağaçları altına, o kocaman ve ultra lüks karavanların arasına gecekondu gibi kondurduk Caretta'yı...
Ama helal olsun yine de ilgi odağı olmayı başardı.İnsanlar halimize acıdılar mı, yoksa gerçekten hoşlarına mı gitti, doğrusu bilemiyorum.
2 gece kaldık.
Karetta'nın duş ve WC dışında neredeyse her şeyi tam gibi geldi bana... Yok içeride masa kurulamıyormuş, tavanı basıkmış, hiç sorun değil.
Brandanı açtıktan ve aracı da gölgelik bir yere koyduktan sonra, kim isterki içeride olmayı.
Saroz'un bilinenin aksine oldukça ılık sularında 2 güzel gün geçirdik.
Ve sonra başından kararlaştırdığımız gibi, Assos Kadırga Koyu'na indik...
İlk girdiğimiz Gülpembe Kamping'den aslında çok sorun olmamasına ve sahipleri de canayakın olmasına karşın, içimize sinmediği için ayrılıp, hemen yakınındaki Hafız'ın Yeri'ne geldik.
Oldukça geniş, yetişmiş zeytin ağaçları ile dolu kamping'in ilan ve tabelalarında yazanın aksine, sıcak suyundan, wifi'sinden nasiplenemedik. Ortak alanların çok temiz olduğu söylenemezdi.
Karavanımız'a verdikleri elektrik (sanırım kablodan kaynaklanıyordu) nedeniyle, akü şarj cihazının dirençleri patladı. Kamping'in sahibi bu hata nedeniyle, ilginç bir şekilde bizi sorumlu tuttu. Neyse hiç bir şey tadımızı kaçıramazdı...
Çünkü bugün denize girme günüydü ve ertesi gün ise sevgili arkadaşlarım Ergun ile Beatrix geliyordu... Tabi o an için yarın beni başka bir sürprizin beklediğini bilmiyordum...
Arkasın yarın .... (fotograflar sonra gelecek)