Avrupa ve Amerika da örneklerini çokça gördüğümüz alt yapısıyla su ve elektrik hizmeti aynı anda yan yana arabanız ile sıfır kıyıya rahatça indirebileceğiniz rampalar olduğu gibi tekne, kano, bot, yelkenli, sürat teknesi olduğu gibi hatta marina külfeti yerine ekonomik boylarda 10 metre altı tekneler için raflı saklama depo sistemleri mevcut ki, bu hepimizin özleminde. Tam boyu 8 – 9 metreye kadar bu sistem yapılabilir. Böyle olanaklar bizim şehirlerimizde de neden yok? Neden olmasın, bu kadar zor mu?


(İsteyen teknesini rafta tutar ücretini öder, işletmeler RAMPA hizmetini ücretsiz sunabilir. Bugün arka bahçesinde römorklu teknesini, dolabındaki şişme botu ve motorunu ücretsiz bu tür RAMPAlarda kullanabilmeli.)


Hadi buyurun bir de bizim sulara bakalım artık.

Güzel ülkemizin dört bir yanı deniz olmasına rağmen denizden hala kopuk yaşamaya devam ediyoruz.
İstanbul’da, İzmir’de, Karadeniz sahillerinde ve nice kentlerimizde insanlar deniz ile iç içe mi yaşıyor gerçekten?

Sadece karadan denize bakabileceği gözünü denizden ayırmadan yiyip, içeceği, çekirdek çıtlayacağı, dinlenebileceği manzara seyredip hayallere dalacağı yerler dışında, hakikaten denizde deniz üzerinde zamanını, hobilerini, sporunu sosyal manada gezilerini, dalışını, yelkeni, su kayağını, sörfü, kano yapmayı, botunu şişirip arabasını sıfır yanaştırıp aynı gün hemen oracıkta yıkayıp katlayıp evine götüreceği bir yer, göl olsun deniz olsun böyle olanaklar maalesef ki yok. Gölü, barajı, kanalı, denizi olan tüm şehirlerde amatör denizci denizcilerimizin tamamı limandan, belediyeden ve idarelerden alacağı ücretsiz kullanım hakkı ile bu yapay rampadan yararlanmasını sağlamalı. Bizi ve toplumumuzu, yeni yetişenleri, yeni bir yaşam biçimi deniz kültürüne daha fazla aşina olabilmeyi yaşayabilmeyi olanak sağlayacak en kolay yoldur.

HALKA AÇIK, RAMPAMIZI İSTİYORUZ….


(İstanbul da muhtelif tesis içinde kalan birkaç yapay rampa dan biri)


Bir mimar olarak, hata denizci& mimar olarak söylüyorum asla ki zor değil, idareler projeleri oluştururken bu düşünceyi atlayıp tüm deniz kültürünü istemeden bizlerden yeni yetişen gençlerden alıp kopartıyorlar. İsterlerse fiilen yeni uygulanacak tüm kıyı projelerinde uygun ihtiyaç ile yapılabileceği gibi, yapılmakta olan projelere koyabilirler hata tadilat projesi ile mevcut halini değiştirmek te mümkün.

Ama genel sorun şu: Türkiye’nin sadece kıyılarına mahsus değil. Barajıyla, gölüyle, kanalıyla her il, ilçesinde halkın yararlanabileceği spor ve hobileri ile denizcilik kültürünün gelişiminin sağlanabileceği her türlü su sporlarının gerek su altı gerek su üstü yapılabilmesine olanak sağlayabilecek tesislere ivedi ihtiyacımız var.

Kilometrelerce doldurulan sahillerimizde yapay cepler, yapay rampalar ve su sporlarına uygun projelendirilmiş merkezler ile denizciliğimize daha fazla katkı sağlayacağı düzgün, düzenli bir sistem oluşacak. Yıllardır içinde tekne sahibi olabilme ukdesi ile yaşayan denize çıkabileceği, o günü hayal ederek yaşayan denizcimiz düşündüğünüzden bile çok fazla. Bu hayal kuran denizci adaylarımız da sahip olabilecekleri kayıklarını artık denizde yüzdürebilsinler.

Böyle kurulacak tesislerin verdiği bakım, onarım, eğitim, rekreasyon merkezi ile tekne park alanları ardından zaten RAMPA hizmeti ücretsiz hale de gelmelidir.

NEDEN DENİZ SEVERLERE AMATÖR DENİZCİLERE BÖYLE BİR İMKÂN VERMİYORSUNUZ?

İstanbul’da Anadolu ve Avrupa yakasında bir uçtan, bir uca geniş kıyı dolgusu barınak ve marinaları saymasak kilometrelerce genişçe kayalık bir alan var. Hemen yanı yürüyüş yolu, muhtelif banklar ardından yeşil alan ve park bahçelerin peyzaj alanları aralara serpiştirilmiş spor noktaları var. Burada yürüyen bizler daima denize bakıp bakıp iç çekiyoruz.

Hâlbuki bu noktalar doldurulan yapay yerler bu upuzun sahil dolgusu yapılırken hakim dalga ve rüzgar hesaba katılarak ‘’L ‘’ şeklinde ‘’C ‘’ şeklinde çeşitli amatör denizciler için girintiler olabilseydi pek güzel olurdu tabiî ki. Hem su sporlarına olanak sağlayabilecek hem de ücretsiz rampa ve tekne park alanları ile denizcilerimize derman olurdu. Tüm marinalar, barınaklar hınca hınç dolu. Artık deniz taşıtı almak ikinci planda, öncelikle teknenize yer bulmalısınız ki tekne alabilesiniz….!

Üstelik amatör denizcilik öyle zannedildiği gibi sadece zenginlerin yaptığı bir şey değil ki bu gün ikinci el bir bot motor birkaç bin liraya bulmak mümkün. Hatta şişirilebilir bir kano yarısından daha az. Hadi gittik aldık bir kano, bu hafta sonu indirecek bir yer arayalım birlikte, nerede şişireceğiz nereden indireceğiz? Hadi bakalım.

Türkiye de para birimi Türk Lirası ama marinalarda değil. İtina ile özenerek tekneler, yelkenliler birkaç yıl içinde aldığınız teknenin bedeli kadar ödeme yaptığınızda canınıza tak eder ve tekneyi satmaya kadar bir süreç başlar. Hâlbuki her semt önünde dört mevsim tekne park alanı ve rampa olmuş olsa her bütçeye göre deniz aracı sayısı ve amatör denizcilerimiz bir o kadar artacak.



(İSTANBUL - Kadıköy Kurbağalı dere’ de RAMPA ancak su yüzeyinde rampa eğimi bitip dik duvar suyun zeminine inmekte ve önü tekne bağlı. Böyle bir rampa dan nasıl tekne veya römork indirilebilir ki sizce?)


(LİMBO MARİN - Denizcilik tarafından ülkemiz amatör denizcileri için tasarlanıp minimum masrafla tekne sahip olabilme düşüncesiyle ürettiği Cat 650 serisi römork ile kullanılabilen örnek teknelerden biri)


(Romörklü 650 CAT teknesi amatör denizcilerimizin minimum ekonomilerini düşünerek marinalara bağlı kalmadan kullanabilecekleri özgür bir tasarım.)


(LİMBO MARİN - Denizcilik tarafından amatör denizciler için üretilen 6,50 m. boyunda özel römorklu katamaran gezi teknesi ile ister hafta sonu teknesi için kullanıma uygun. Römork üzerinde ister kışlaması, motor bakımı, zehirli işleri yapmak çok kolay. Minimum maliyet ile tüm denizlerde olabilmek adına ürettiği tekne tüm denizcilere örnek.)


(İstanbul’ da özel tesis içi ücretli yapay rampa )

Şu an mevcut barınak, kooperatif, tesisi içi kalmış YAPAY RAMPASI olan noktalar da aynı gün denize teknenizi römorkla indirmek istediğinizde, indirilirken ayrı ücret, denizden alınırken ayrı bir ücret talep ediliyor. Üstelik hiç az olmayan bedeller söz konusu olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bu ücret İstanbul için ( 300 TL ) dan aşağı değil maalesef. Hatta bazı noktalar da indi, bindi ( 500 TL ) istenmekte. Dıştan takma bir depo benzin bugün ( 24 Litre / 144 TL ) seviyelerinde doluyor. Ücrete tabi yerler de, amatör denizciler romörklü teknelerinin bağlama kütüğünü ibraz ederek veya amatör denizci belgelerini göstererek kâh römork ile kâh portatif şişirilebilen botları ile minimum ekonomiye sahip denizcilerimiz artık ücretsiz idarelerce onaylanacak bu noktalardan yararlanmaları acilen sağlanmalıdır.

Tabi ki her denizci ve denizci adayının hayali beklentisi her şehir de halka açık 7 gün / 24saat / 365 gün yararlanabileceği, istediği gibi teknesini indirip kaldırabileceği yapay rampa ihtiyacıdır.



Amatör denizcilerimizin kanayan yarası römorklu tekne sahipleri ve henüz yeni almak isteyenlerin yazacağı birkaç satırı vardır.
Hadi buyurun işte tam zamanı, tam sırası.


Bir sonraki yazı dizimde görüşmek üzere sağlıcakla kalın…
Ömür ATİLA ( denizci & mimar ) araştırmacı yazar

Devam Edecek