-
- Ergun
Moderator
İnsanlar hiç kullanmayacakları bir şeyi neden satın alır?
İnsanlar hiç kullanmayacakları bir şeyi neden satın alır?
Okuyamayacağı kitapları neden raflarına dizer? Hiç uğramayacağı devre mülklere neden milyarlar döker? Kutba gitmeye niyeti yoksa neden -100 derecede güvenle kullanılabilecek kaz tüyü mont alır?
İnsanlar bir arazi aracını neden satın alır? Hele de daha önce “araziye” çıkmamışsa, ilerde de çıkacağı yoksa… Hem de daha fazla vergi, fazla yakıt sarfiyatı, gürültülü sürüş, park sorunu gibi eksileri de kabullenerek…
Arazi aracı “gibi” tasarımları olduğu halde cadde kullanımdan başkasına zaten uygun olmayan ucubik araçları bir yana bırakalım. Yine de şehir sokaklarında gereğinden fazla sadece arazi için üretilmiş, yetenekli ve on-road kullanıma fena halde elverişsiz 4x4 araç dolanıyor. Bu araçların çoğunun direksiyonunda da hayatlarında off-road kullanımı denememiş ve sorarsan denemeyi de düşünmeyen kişiler var.
Efendim? İmaj mı dedi biri? Bazı öyle 4x4’ler var ki aynı paraya Porsche alabilirsin. Güvenlik falan gibi yorumlar duyuyorum. Güvenliği arazi şanzımanına sahip bir 4 çeker arazi aracı ile mi elde ediyor insan?
Bugün iyimser günümdeyim, o nedenle başka bir yorumum var.
Bu araçları kullanmayı seçenlerin, muhtemelen farkında bile olmadıkları, çook derinlere saklanmış yeşil bir kıvılcıma sahip olduklarına inanıyorum.
Neden mi? 4 çeker bir arazi aracı kullanmak, farklı bir hayata kaçış olasılığını her an uzanabileceğin bir yerde tutmak anlamına geliyor. Zaman’ın var olmadığı, sadece anlık programların yapılabildiği, birlikte yol aldığın ekibe güvenmeyi öğrendiğin farklı bir hayat. Elinin altında bir 4 çeker olması, canın çektiği an caddelere sırtını dönüp kendini orman yollarına, yemyeşil yaylalara, sarp dağlara tırmanan geçitlere, deli akan nehirlere vurabileceğin anlamına geliyor.
Çoğu 4 çeker araç kullanıcısı şimdiye dek bu yukarda saydıklarımdan hiç birini yapmasa da bence her an yapabilme “fikri” onlara bu farklı araçları satın aldırıyor. Bu kişilerin bilinçaltlarında “kaçış” kıpırtıları olduğunu varsayıyorum. Bu yaramaz kaçış fikri, onları macerayı seven, hayatı anlık ve sade yaşamayı seven bir gruba dâhil ediyor: Off-Road’culara.
Kültür birikimini arttırması gerektiğini bilen insanlar okuyamasa da kitap yığıyor raflarına. Hayatın sadece çalışmak olmadığını, bazen kendini her şeyden uzağa atmak gerektiğini ta içinde hisseden biri gidip o uzak yerdeki yazlığı alıyor. Sis kokulu gri bir şehirde hayatını geçirirken, ruhunun panik içinde daha sessiz, daha yeşil, daha neşeli bir yere kaçmak istediğini sezen insanlar da arazi aracı satın alıyorlar.
Hadi bakalım. “Oldukları şey” ile “Olmak istedikleri şey” farklı olan insanlara sesleniyorum ben de: Korkmayın o kadar. Azıcık gevşeyin. Serbest bırakın kendinizi. Neye gereksiniminiz olduğunu sizden daha iyi bilen bir bilinçaltınız var. Onun fısıltısına kulak verin.
Yoldan çıkın.
Ayşin Uysal
Bu Konu için Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları