Neredeyse bir yıla yakındır aracımdaki uğultu, inleme, metal sesleri ve gürültü nedeniyle, aracımdan soğumuş, yaptığımız girişimlerden bir netice elde edemeyince satacak duruma gelmiştim… ARB differansiyel kapağımın vidaları tekrar tekrar açılıp kapatılmaktan yalama olmuş ancak her tamir girişimimizin ardından daha da kötüleşen bir durumla karşı karşıya kalmıştım. Bu süreçte konuyla ilgili olan herkes gerçekten büyük bir iyiniyetle bana yardımcı olmaya çalışmış, bilgisi ve imkanları dahilinde elinden gelen tüm gayreti göstermişti. Fakat tamamen yeni bir ayna mahruti takılmasına ve defalarla ayarlanmasına rağmen sesler bir türlü sesler gitmiyordu.
Seslerin poryalardan, şafttan, akslardan hatta arazi şanzımanından gelebileceğini düşünüyorduk. Fakat bu söylediklerimizin hiçbirinden kaynaklanmadığı anlaşılınca, differansiyel kovanında görülemeyen bir dönme olmuş olabileceği ihtimalini dahi gündeme almıştık.
En son tüm bu süreçten sıkılıp tam aracı satmaya karar vermiş iken, Mert’in başka bir forumdaki mesajını ve paylaştığı fotograflarını gördüm.
Aslında Ergun Abi ‘de daha önce bu arkadaşa gitmiş ve çok memnun ayrılmıştı. Ama doğrusunuı söylemek gerekirse, benim ergun abi kadar şanslı olmadığımı; bu yere gitsem bile sorunlarımın çözülmeyeceğini düşünüyordum. Ancak aynı yerle ilgili olarak Mert’in paylaştığı bu ikinci bilgi üzerine, tüm cesaretimi toplayıp, bütün bir iş günümü feda edip, Ahmet Abi'yi de yanıma alıp yola koyuldum.
Sadece differansiyel üzerine çalışan bir iş yeri… Kendi kendime “Sadece differansiyel ne kadar iş çıkar ki, acep nasıl para kazanır ki” dedim. Neyse laf kalabalığı yapmayayım. Usta ile birlikte kısa bir test sürüşü yaptık. Ve hemen dükkana geri döndük… Aracın tekerlekleri dönmeye başlar başlamaz, aracın içinde durulmayacak kadar rahatsız edici bir ses başlıyordu. “Tamam tamam. Biraz abarttığımı biliyorum.” Yani o kadar değilse de, oldukça rahatsız edici.
“Usta bu sesler poryadan geliyor. Asıl uğultu 80 km hızdan sonra başlıyor” dedim.
Müstehzi bir şekilde gülümsedi… Yol ve trafik durumu 80 km'ye çıkmamıza imkan vermedi. Usta daha fazla teste gerek görmedi. "Mesele anlaşılmıştır" edasıyla dükkana geri döndük...
Dükkanda kapağı açıp, ayna mahruyiti söktüğümüzde, benim gibi hiç bilmeyen birinin dahi; "oooo bu nasıl ayar tutacak" dedirten bir tablo gördük. Aracımaa daha önceden ilgilenen ustam, muhtemel parça değişimin mali sorumluluğunu üstlenmişti. Burada bir teşekkür de kendisine etmek isterim. Tümüyle bana yardımcı olmak ve işinin arkasında durmak için, (bedelini bilmiyorum) komple yeni ayna mahruti setini motokurye ile bize gonderdi.*
Saat 13:00 de elimizde olan ayna mahruti montajı yapılırken, Ahmet Saplam'ın aracına ön arka boru tampon montajı ile ilgilienmek için dükkandan ayrıldık. Saha sonra sağolsun Ergun Abi geldi. Onunla birlikte biraz gezdik. 17:00 gibi dükkana geri döndüğümüzde, araç kapının önünde beni bekliyordu. Usta bir iş için ayrılmıştı. Yanındaki elemanlar anahtarı uzattı ve isin işiniz tamam dedi.
"Test ettiniz mi" diye sordum.
Elemanlar "teste gerek yok ki."
Dedim "çattık."
"İsterseniz siz deneyebilirsiniz, bu güne kadar hiç olmadı ama olursa gelin. Hemen halleder usta" dediler.
Ergun abi ile aracı oldukça uzun bir etapta güzelce denedik. Yavaş gittik, hızlı gittik çok hızlı gittik. Aracımda "motor ve lastiğin uzun zamandır özlediğim sesi dışında hiç bir ses , uğultu, inleme ve gürültü kalmamıştı.
Her nasılsa ayna mahruti değişince, poryalarım, şanzımanım ve diğer tüm differansiyel dışındaki sorunlarımda düzelmişti.
Belki anlatımım biraz abartılı gelebilir ama...
Bu yazıyı 3 teşekküre zemin hazırlamak için yazdım...
Birincisi önceki ustama;
Gerçekten büyük bir iyiniyetle bana yardımcı olabilmek için elinden gelen herşeyi yaptığı ve sorun yine de çözülemediğinde zarar gören ayna mahrutinin zorunlu değişiminden kaynaklanan maliyeti üstlendiği ve beni anlayışla karşıladığı için...
İkincisi sorunumu çözen ustaya
İşinde uzmanlaşmayı esas aldığı ve gerçekten benim için zulme dönen problemimi çözdüğü için...
Üçüncüsü ise; Biri hariç, diğer hepsini bu site sayesinde tanıdığım dostlarıma
Sebebini yazmama sanırım gerek yok.
Nor : Bu yazı 18-01-2013 tarihinde yazılmıştır. O günden beri aracımla gül gibi geçinip gidiyoruz